Bir Büyücü Miti Olarak Merlin ve Kökeninin Şeytan ile İlişkisi

Aydınlanma Çağı’nın sert mizaçlı ve radikal düşünürlerinin hemen ardından, zaman bizlere Romantikler dediğimiz insanları tanıttı. Bu bireylerin ortaya koyduğu pek çok işten bizi ilgilendiren kısımsa, Ortaçağ dünyasının büyük bir bölümünü son derece
Aydınlanma Çağı’nın sert mizaçlı ve radikal düşünürlerinin hemen ardından, zaman bizlere Romantikler dediğimiz insanları tanıttı. Bu bireylerin ortaya koyduğu pek çok işten bizi ilgilendiren kısımsa, Ortaçağ dünyasının büyük bir bölümünü son derece masalsı, olağanüstü ve Aydınlanmacıların aksine çok daha olumlu bir perspektiften sunmaları olacak. Onların çerçevesi; Şatolar, şövalyeler ve ideal ahlaki değerleri taşıyan bu savaşçılarla hanımların aşk dolu hikayelerinin yanında, türlü değerlerin sınandığı, tehlikeli yollarda geçen maceraları içeriyordu. Buradan bakınca, “İyi de bu Beyaz atlı prens ve Disney yapımlarından pek farklı değil” dediğinizi duyuyorum. Evet, Disney’in de bu anlamda ilham kaynaklarından birisi bu anlatımlardan oluşuyor. Peki, Bütün bunları bir kenara bıraktığımızda, karşımıza herkesin tanıdığı bir figürü incelemek ve onun arkasındaki şeytani rolü görmek epey ilgi çekici olacaktır diye düşünüyorum.
Merlin, şövalye romance’nın önemli bir karakteri, Efsanevi Kral Arthur’un “Bir zamanların ve geleceğin kralı” yardımcısı. -olmazsa olmazı daha doğru olabilir.- Bütün maceralarda türlü zorlukları, kendine has olağanüstü nitelikleri sayesinde çözebilen bir figür. Şöyle bir bakıldığında Arthur’un kendisi kadar önemli. Fakat onun oluşturduğu tipleme bir taraftan bizi modern kurgunun, fantazyanın ürünlerine dahi götürebiliyor. Harry Potter’ın Dumbledore’u ve Tolkien evreninin Gandalf’ı, bahsini ettiğimiz grubun içindeki karakterler olarak sıkıştırılabilir.
Merlin’in kökeni konusundaki tartışmalar ve çalışmalara burada girmeyeceğim. Fakat kendisini Birtanya adasının pagan Gael hikayelerine kadar geriye götürebiliyoruz.
Merlin bir anlamda Kral Arthur’un arkasında, onun oluşturduğu krallığı, şövalyeleri ve diyarı koruyan, olağanüstü yetenekleriyle kötülüğe karşı mücadele eden bir büyücü, kahin olarak karşımıza çıkıyor. Kahin özelliğinin yanında kendisine bir “peygamber” yakıştırması yapmak, o dönem anlatıları için bizi pek de haksız yapmayacaktır. Peki tarihi kaynaklarda kendisini nasıl görüyoruz ? Merlin ismi ilk nerede geçmiş, yahu kim bu adam, kökeni nedir ? şeklinde soruların cevaplanması bu anlamda onun kökenindeki kötü, şeytani kısmı açıklamamıza yardım edecek. Merlin ismi ilk kez Geoffrey of Monmouth’un eserinde karşımıza çıkıyor. Geoffrey, bu dönemle ilgilinen, okuma yapan herkesin duyduğu bir isim çünkü Kral Arthur ve efsanelerini içeren detaylı kitapları mevcut. Britanya krallarının yarı efsanevi bir tarihinin anlatıldığı eseri “Historia Regum Britanniae” bu konuda kaynaklarımızdan birisi. Kendisi ayrıca Merlin üzerine kısa bir çalışma daha yaptı. “Prophetiae Merlini” adlı bu eserinde Merlin ve kökeni hakkında önemli bilgiler bulunuyor. Yine de bu eserlerdeki Merlin, tip olarak alışkın olduğumuz kimseye pek benzer değil. O bir anlamda Peygamber rolüne bürünüp, Kral Arthur’a istilacılara karşı olan mücadelesinde bir kahin, politik danışman gibi hareket ederek yardım ediyor. Bir başka önemli Tarihçi, Norman yazar Orderic Vitalis, 1135 yılında Geoffrey’in yazdıklarını kopyalama yoluna gitmeyi seçti. Bundan sonrası ise tam bir yayılma süreci. 1140 yılına geldiğimizde Merlin’in, Paris’teki Kral’ın sarayında dahi ünlü bir figür olduğu gözüküyor. Böylece Efsaneler bu süreçte yayılmaya, yeni yazılara aktarılamaya ve böylelikle de değişmeye yüz tuttu. Merlin, Ortaçağ dünyasında yaşadığını bildiğimiz büyücülerle kıyaslanamayacak kadar güçlü bir karakter haline geldi. Örneğin, Stonehedge’in taşlarını İrlanda’dan büyüyle İngiltereye getirecek kadar kabiliyetli bir büyücü olarak.
Peki, bu güçlerin kaynağı neydi, Merlin neden bu kadar olağanüstü özelliklere sahipti?-olağanüstü nitelikleri taşıyan büyücülerin kendilerine göre bile-, Burada Merlin anlatılarının XII. Yüzyıldaki örneklerine ve Merlin’in doğumuna gideceğiz. Merlin anlatılarda Babasız olarak karşımıza çıkıyor. Ama nedir bu Babasız ? Gayrimeşru bir çocuk olmadığına göre Babasız bir insan nasıl var olabilir ? Burada aklınıza Mesih’in geldiğini düşünüyorum. İsa’nın doğum hikayesi de buna benzerdi. Bu sefer karşımıza Baba olarak bir Tanrı değil fakat İncubus çıkmakta. İncubus, Hristiyan inancında -inananların kimisine göre batıl olan- Şeytan’ın rüyada insanlara görünen hali anlamına geliyor. Evet, Kabus ile aynı anlama sahip hatta kelimeler arasındaki benzerliği de görebilirsiniz. Bir yerde arapçadaki الحضون ile benzer. Daha açıklayıcı olması için kültürümüzdeki Karabasan anlatılarıyla benzerlik kurabiliriz. Aradaki önemli fark ise bu İncubus, her kadının beğeneceği, fazlasıyla yakışıklı olan erkek tiplemesine bürünüp onlarla cinsel birlikteliğe girebiliyor, hatta hamile kalmalarına yol açabiliyordu. İşte böylesine bir dünyada Merlin de Şeytanın oğlu olarak aktarılmaktaydı. Başka bir taraftan öteki anlatımlar, Merlin’i İsa’nın karşısına gelecek bir tipleme olarak koyacak. Evet Antichrist, Deccal anlatılarını bir kere de olsa duymuşsunuzdur. Merlin’i tam olarak buraya koyamasak da Bahsigeçen karşıtlığa geçelim. Merlin’in Şeytan eliyle yaratımı, İsa’nın varlığını bilen Şeytanlardan gelmekteydi. İsa hem İnsan hem de Tanrı, Fakat ahir zamana kadar Tanrıyla savaşa tutuşan bu Şeytanın elinde İsa’yı karşılayacak bir figür yok. İşte burada İnsanları olağanüstü özellikleriyle etkileyecek, yönlendirecek bir varlık gerekiyordu. XIII. yüzyılın Romancelarından Robert de Boron’a baktığımızda bu anlatımı daha detaylı görebiliyoruz. Merlin, gönderilmiş olan İsa’nın önemini gören Şeytanlar eliyle var edilmişti. Merlin’in varlığı, Şeytanın “peygamberi” niteliğine bürünüp insanları günaha, yanlışa ve şeytanın yoluna sevk etmesine bağlıydı. Süreç içinde anlatı gitgide detaylar kazanıyor. Burada Merlin’in yaratılışına giden farklı bir detayı sunmak gerekli diye düşünüyorum. Hristiyanlarca inanılan bir olay, “Descensus Christi ad İnferos” yani İsa’nın çarmıha gerilmesinden tekrar dirilmesine giden süreç arasında Cehenneme inerek, Dünyanın yaratılışından itibaren burada tutsak edilen -hak yolunda- kimseleri kurtarıp cennete götürüşü. Bu İsa’nın Şeytan üzerindeki gücünü de temsil ediyor. Fakat yazarlarımızın aktarımı, bu sürecin cehennemdeki dengeyi bozduğunu, dünyaya gelen şeytanların bir intikam hevesiyle Merlin’i yarattığını söylemekte. Bu anlatıların hepsi epey farklı bir Merlin görünümü sunuyor farkındayım. Yine de Merlin’in iki bedeninden birisinin Annesi tarafından şekillendirildiğini bilmemiz lazım. Son derece dindar bir adamın kızı olarak Annesi -hatta bazen rahibe şeklinde- tanıtılmakta. Doğumdan sonra oğlunu vaftiz ettiğini ve Tanrı’nın korumasına bıraktığını biliyoruz.
Karşımızda başarısızlıkla sonuçlanan bir şeytani planı söz konusu. Fakat Merlin babasından elde ettiği pek çok gücü elinde bulunuduruyor -geçmişte ve şimdide yaşanan her şeyi görebilmek-. Tanrı’nın onun yanında oluşu, iyiliği seçmesi ve her şeyin üstünde iyiliğe hizmet etmesinin sonucu sayesinde Omnipotent (Kadir-i Mutlak) ve Omniscient(Alim-i Mutlak) olan Tanrı tarafında görme yetisiyle mükafatlandırılmıştır. Bu yolla Merlin geleceği de görebilen bir figürdür. O yüzden, bu şeytani kökene sahip olmasının getirdiği ün Merlin’in Ortaçağ dünyasındaki algısında olumsuz bir değişikliğe yol açmadı. Başka bir yönüyle Merlin, bir danışman(vezir) olarak devlet ve kurumların kurucusu, düzenleyicisi ve Kralın arkasındaki fikirdi.
Evet, Merlin’in sahip olduğu ilginç köken anlatımı bize bunları aktarıyor. Peki Arthur ve Şövalyelerinin Merlin’i nasıl oluştu ? Bu da başka bir konunun içeriği, fakat Avrupa’da gitgide gelişen, popülerleşen Şövalye anlatıları (Chivalric Romances), Arthur efsanelerini zaman içerisinde değiştirerek oluşturdu. Bu anlamda Merlin’in kökeni de benzer bir şekilde, Avrupa’da zaman ve yer çevresinde değişen Christology, Demonology ve dünya algısının bir ürününden başka bir şey değildi.
Mevzubahis dönüşüm, Efsanelerin ve anlatıların tipik bir özelliği. Merlin, günümüze kadar hala evrilerek Fantastik eserlerin kahramanlarına esin kaynağı, Çocuklar içinse ak sakallı bir çizgi film karakteri olmayı başardı. Pek iç açıcı olmadıysa da Kendisini yirmili yaşlarda, yakışıklı kralının yardımcısı ve arkadaşı olan, eğlenceli bir delikanlı olarak televizyon ekranlarında görebildik. -üzgünüm, fakat çok kötü bir diziydi.-
Her şey bir kenara, Çark dönüyor, çevresindeki her şeyi değiştirerek.
Kaynak: https://herzogs.medium.com/
Yorum