İlk kitabı “Yüreğimden Mektup Var Sana” kitabıyla edebiyat dünyasına adım atan Savaş Çam ile yeni çıkan kitabına ve şiire dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

 

İşte röportajımızın ayrıntıları:

 

 

Merhaba Savaş Bey. Öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?

 

Merhaba… 20. 06. 1979 Sivas doğumluyum. İstanbul’da ikamet ediyorum. 2 tane oğlum var 18 ve 13 yaşlarında. Meslek lisesi Yapı Ressamlığı mezunuyum. 1990 yılında şiir yazmaya başladım.

Ortaokul yıllarımı edebiyat kolu başkanı olarak geçirdim.

Yazmayı seviyorum ve yazmak konusunda düşüncelerin özgür olması taraftarıyım.

Aşka inanan bir insanım ve her ne yaparsam yapayım aşkla yaparım, yapmak isterim. Bu sadece yazarken geçerli olan bir şey değil, yemek bile yaparken aşkla yaparım. Hayatınıza aşkı katarsanız hayat güzelleşir ve zevk alırsınız. Aşk yoksa her şey tatsızlaşır ve monotonlaşır.

İkizler burcuyum özgür bir ruha sahibim ama uçuk değil.

 

 

Kitabınız konusu nedir?

 

Kitabım şiir kitabıdır. Aşkla şiiri bütünleştirerek kafiyeden daha çok yürekteki sözleri dile getirerek anlattım aşkı ve aşk duygularını.

 

 

Kitabı yazarkenki hedefiniz neydi?

 

Hiçbir hedefim olmadı çünkü planlayarak kitap yazmadım. Uzun yıllar boyunca sanal ortamda şiirlerimi paylaşarak başladı her şey. Yazdıklarım çok beğenildi 2009 yıllarındaki hayran kitlem bana sürekli neden kitap yapmıyorsun bu şiirleri diyerek teşvik ettiler.

Ben yazdım onlar beğendi ve sonunda “Yüreğimden Mektup Var Sana” ismiyle kitap yazmış oldum. Bu ismi vermemin sebebi de yazdıklarım şiirden çok aşk acısıyla yare yazılmış mektup tarzında sözler olduğu için.

 

 

Yazarlık konusunda ileriki hedefleriniz nedir?

 

Bu ilk kitabımla yapmış olduğum bu sanat dalındaki ilk adımımda kafamda birçok proje netleşti. Neden ikinci kitap olmasın ki dedim ve şuanda UYUMSUZ ismini vermiş olduğum ikinci kitabımı yazıyorum. Konusu da şöyle:

Düşünki 5 tane civciv tüm civcivler sarı renkte iken 5. civciv siyah renkte.

Umarım anlatabilmişimdir konusunu.

Birde şu anda sinema filmine çevirmek istediğim engelli insanların hayatını anlatan ve küçük yaşlarda evlenmek zorunda kalan kızlarımızın hayatını anlatan bir senaryo yazıyorum.

Ve inşallah devamı gelecektir.

 

Son olarak söylemek istediniz şeyler nelerdir?

 

Şiir yazmak ve okumak apayrı bir sanattır.

Çünkü heykeltıraş veya oyuncu veya ses sanatçısı veya tiyatrocu olmanın bir kursu varken ve elbette hepsi bir yetenek ama şiir yazmak doğuştan gelir ve asla bir kursu yoktur. O yüzden şairler özeldir diye düşünüyorum çünkü doğuştan Allah vergisi ama anlamak önemli.