“Yüreğinden Arda Kalanlar” isimli ilk şiir kitabıyla yazın dünyasına adım atan genç yazarlarımızdan Hüseyin Yıldız edebiyatkulisi.com için sorularımızı cevapladı.

 

İşte röportajın ayrıntıları:

 

 

Kendinizden biraz bahseder misiniz?

1983 yılında Tunceli (Dersim) ili Çemişgezek ilçesine bağlı Gözlüçayır köyünde doğdum. Beş kişilik bir ailenin en küçük çocuklarından biriyim çünkü bir ikiz kardeşim var. İlkokulu, bir bölümünü köy okulunda, bir bölümünü de yatılı okulda devam ederek tamamladım. Liseyi ise yine Tunceli’de yatılı bir yurtta kalarak tamamladım. Eğitim yıllarında çeşitli nedenlerden dolayı ara vermek zorunda kaldım. Buna rağmen yine de üniversiteye kadar okuyup İşletme bölümünden mezun olup lisans diplomasını aldım. Liseden sonra eğitime il dışında devam ettim. Haziran 2006’dan beridir İstanbul’da ikamet ediyorum. Köyde yaşamı zaman zaman özlüyoruz. Kalabalık şehir birçok duyguyu yok edebiliyor. Şehir hayatını gördükçe doğduğumuz memleketlere ve o temiz doğaya özlem duyuyoruz. Birçok duyguyu insan doğayla iç içeyken yaşıyor ve paylaşır. Doğaya söylenmesi gereken en güzel şiir ıslık çalmaktır diyorum mesela. Doğaya olan borcumuzu öğrenip kabiliyet saydığımız ıslıkla melodi söylemeliyiz diye düşünüyorum. Duygusal biriyimdir. Yaşadığım hüznü, sevinci, aşkı, sevdaya dair hisselerimi kaleme dökmeye çalışıyorum.

Eğitim hayatınız biraz zorlu geçmiş anlaşılan. Peki kitabınızın konusu nedir, kısaca aktarabilir misiniz?

Daha çok yaşadığım hislerin ve etkisinde kaldığımız kimi olayları vicdan süzgecinden geçirerek baktığım pencereden işleyip yaşanmışlıkların sevgisini, hüznünü hatırlatmak.

Ne güzel söylediniz. Kitabı yazarkenki hedefiniz neydi?

Evvela birkaç duyguyu konu edinen özel bir bakış açısıyla yazılmasıyla beraber, 1,5 yıl önce kaybettiğim rahmetli babama duyuramadığımız dizelerin özlemiyle bir vefa borcunu ödemekti amacım. Bu durum biraz kitabı oluşturmama hız verdi. Diğer amacım, dünyaya baktığım pencereden topluma mal olmuş figürlerin unutmamak, onları hatırlatmaktı. Bu da benim için bir diyet borcu gibi duruyordu. Yar yanağından gayrısını paylaşmayı düşleyen bir dünya özlemiyle birçok yaşadığımız acının unutulmamasını konu edinen bir şiir kitabı olması yaklaşımıyla da basıma girdi zaten.

Umarım bu amacınızda başarılı olursunuz. Yazarlık konusunda ileriki dönemlere yönelik hedefleriniz var mı peki?

Elbette var. Çocukluk yıllarında karşılaştığım zorlukları ve en güzel unutulmaz çocukluk anılarını, yaramazlıklarımızı, oyunlarımızı hikâyeleştiren bir hikâye kitabı çıkarmak. Şu an için fikir aşamasında ama. Ne zaman hayata geçirebilirim bilmiyorum. CHE şöyle der; Peşinden gidecek cesaretin varsa bütün hayaller gerçek olabilir”

Son olarak söylemek istediğiniz şeyler nelerdir?

Yazınsal ve görsel sanattan uzaklaşıldığı bu yıllarda sanata edebiyata olan ilginin daha da artması gerektiğini düşünüyorum. Teknoloji ile birlikte kimi duyguların ve sanatın ifade edilmesinde sanata, edebiyata dokunma güdüsünün azaldığı korkunç bir gerçek maalesef. Yeniden kâğıda dokunabilmek, yeni şeyler çizebilmek ve yazabilmek umudunu yitirmemek adına şiiri, öyküyü, romanı, tiyatroyu, yeniden okutabilmek ve seyrettirmek zorunluğu göz ardı etmememiz gerekiyor. Artık yüreğimizden gelen seslerin daha yüksek bir sesle umuda, barışa, kardeşliğe, adalete dair bir his vermesini ümit ile en güzel şiirleri en direngen yanımızla, umuda yazmayı hayata geçirebilmemiz gerekiyor.