Genç ve yeni nesil yazarlarımızdan Fatma Ormanlı geçtiğimiz aylarda “Kor” isimli kitabıyla piyasaya giriş yaptı. Başarılı bir yazar olan Fatma Ormanlı ile kendisi ve eseri üzerine güzel bir sohbet gerçekleştirdik.

İşte röportajın ayrıntıları:

 

Fatma Hanım merhaba. Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için size teşekkür ederiz.

Asıl ben teşekkür ederim, bana bu imkânı sunduğunuz için.

 

Kendinizden biraz bahseder misiniz?

1989 doğumluyum ve üniversiteye kadarki eğitimimi halen yaşamakta olduğum Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde tamamladım. Sonrasında Eskişehir’e yerleşerek Osmangazi Üniversitesi’nde Matematik Bölümü’ne başladım. Bir sonraki yıl Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nden İktisat Bölümü’ne kaydolup iki bölümü birlikte yürüttüm. Aynı dönemde de ilk ciddi yazma çalışmalarım başladı ve sonraki yıllarda gelişerek beş kitaplık bir seri haline gelen Asuman ve Mahir’in hikâyesine giriş yaptım.

Eskişehir, benim gibi kitap oburları için bir cennetti ve ben de bu imkânlardan sonuna kadar yararlanarak kendime zengin bir kütüphane oluşturdum. Eğitimime devam ederken küçük yaşlarda edindiğim kitap okuma alışkanlığımı da sürdürdüm, fırsat buldukça da kendi projelerime emek harcadım. Kısa bir dönem okul kulübünde editörlük yaptım, matematikle ilgili yazılar hazırladım.

Asuman ve Mahir’in hikâyesine noktayı koyduktan sonra yakın zamanda yine beşinci kitapla sonlandırdığım Çiftlik Serisi’ne başladım. KOR, bu serinin giriş niteliğindeki ilk kitabıdır.

Lisans diplomalarımı aldıktan sonra kaçınılmaz olarak KPSS serüvenine başladım ve başarısızlıkla sonuçlanan ilk denememden sonra bir yıl bir köy okulunda ücretli öğretmenlik yaparak matematik dersi verdim. Halen atanmayı bekleyen bir memur adayı olarak hayatıma, doğup büyüdüğüm Malkara’da devam etmekteyim. Bu arada da bulduğum ilk fırsatta uzaktan eğitim imkânı sunan iki ayrı üniversiteden Türk Dili ve Edebiyatı ve Sosyoloji bölümlerine kaydoldum. Bunları bitirince ilgimi çeken başka lisans programlarına yönelmeyi düşünüyorum zira benim görüşüme göre öğrenmenin sınırı yoktur.

 

Eğitim hayatınıza yılmadan devam etmeniz çok güzel bir durum. “Kor” isimli kitabınızın konusundan biraz bahseder misiniz?

Yaşam tarzı ve kişilik özellikleri bakımından birbirinden tamamıyla farklı iki bireyin -Hanım ve Haşim’in- rastlantısal bir olayla bir araya gelmeleri ve bir çift metal kaşık gibi bol sesli bir uyum yakalayarak hayatlarını birleştirmeleri.

 

Kitabı yazarkenki hedefiniz neydi peki?

Sevginin iyileştirici gücünü göstermek. Gerçek sevgi, iyilik, fedakârlık, hoşgörü, saygı, sağduyu, güven, sadakat gibi günümüzde derinlere gömülmüş kavramları naif bir kurguyla gün yüzüne çıkarmak. Bunları yaparken de okurların yüzünde hafif, sıcak bir tebessüm oluşturmak, bazen de küçük kahkahalar attırmak.

 

Bundan sonraki süreçlerde yazarlık ile ilgili hedefleriniz vardır o zaman değil mi?

Elbette var. Yazarlık konusundaki hedefim, temelinde iyilik ve güzelliği barındıran yeni yeni kurgularla tüm kirlenmişliğe inat, tertemiz dünyalara kapılar aralamak. Hani derler ya, bir şeyi kırk kez söylersen gerçek olur, diye; kim bilir belki de kırkıncı kitabımın son noktasını koyup gerçekliğe döndüğümde kendimi daha yaşanılası bir dünyada bulurum.

 

Son olarak söylemek istediğiniz şeyler nelerdir?

Okuyun. Zira mürekkebin bittiği yerde kötülükler başlıyor.

Okumayla kalın.

 

edebiyatkulisi.com