Fotoğraf Kitabı Üzerine Düşünceler

Paylaş

Mixer Arts’ta 24 Temmuz-28 Ağustos tarihleri arasında açık kalan “Fotoğraf Kitabı Üzerine Çalışmalar” sergisi, Kadir Has ve Sabancı üniversitelerinden öğrencilerin fotoğraf kitabı işlerini bir araya getirirken bu mecra hakkında tekrar bir düşünme fırsatı da getiriyordu

Kitabın ne olduğu hakkında çok fazla şey söylemeye gerek yok, en azından basılı kitap henüz ender rastlanan bir obje haline gelmemişken. Kitap formuyla olan uzun süreli ilişkimiz nedeniyle -en azından internetin içine doğmamış kuşak için- değerli ve işlevsel bir özelliği var kitabın.

‘Fotoğraf kitabı’ da neredeyse fotoğrafın ilan edilmesiyle birlikte fotoğrafın kendini kitap formu içinde bulması nedeniyle varlığı kulağa çok doğal gelen bir tamlama. 1839’da Fransız Akademisi’nde bulunduğu ilan edilen fotoğraf -Daguerre’in Nicéphore Niepce ile birlikte geliştirdiği ve Niepce’in erken ölümünün ardından kendi adını verdiği ‘dagerotip’ti ilan edilen- aslında eş zamanlı olarak Fransa ve İngiltere’de ortaya çıkmıştı. Burun farkıyla fotoğrafın mucidi ilan edilen Daguerre’in yönteminin aksine, dijital fotoğrafın keşfine kadar yaygın olarak kullanılan negatif-pozitif yönteminin ilk halini keşfeden Talbot’un 1844’te yayımlanan ‘Pencil of Nature’* kitabı genel olarak yayımlanmış ilk fotoğraf kitabı olarak bilinir.** 1844 yılında yayımlanan kitap, Talbot’un fotoğrafı keşif serüvenini anlattığı bir bölümle başlar ve sonrasında 24 fotoğraf ve onlarla ilgili açıklayıcı metinlerle devam eder.

19. yüzyılın son çeyreğine kadar yayımlanan fotoğraf kitaplarındaki fotoğraflar, gravür yöntemiyle basıldığı için orijinal fotoğraf baskısına yakın fotoğraflardı. O dönemde kitaplar çok büyük sayıda üretilmiyordu. Daha sonra tramlı fotoğraf baskısını mümkün kılan gelişmeler olduğunda, fotoğraflar gazete ve dergilerde daha yoğun bir şekilde kullanılmaya başladı ve fotoğraf kitapları da daha büyük sayıda basılır hale geldi.

Kitaplardaki fotoğraf baskısını daha da mükemmel kılmak için yapılan araştırmalar, her zaman için matbaacılığı bir adım öteye taşıdı. Geçen yüzyıl, matbaacılık teknolojisindeki gelişmelerle daha iyi kalitede basılan kitaplara şahit oldu. Bu alandaki en kapsamlı derleme olan ve Martin Parr ile Gerry Badger’ın editörlüğünde, uzun bir aradan sonra geçtiğimiz yıl yayımlanan üçüncü cildiyle birlikte tamamlanan “The Photobook: A History” serisi, başlangıcından bu yana yayımlanan fotoğraf kitaplarından geniş bir seçkiyi editörlerin kaleminden yazılarla sunan bir fotoğraf kitabı ansiklopedisi olarak bu mecradaki işleri -tematik başlıklar altında- bir araya getiriyor.

Bugün dijital baskı teknolojilerinin gelişmesiyle daha farklı bir döneme girmemiz, fotoğraf kitabı kavramını da başka noktalara götürüyor. Bağımsız ve daha az sayıda üretilen -sanatçı kitabı olarak da adlandırabileceğimiz- kitaplar daha da fazla ortaya çıkıyor. Fotoğraf kitabı üzerine çeşitli atölye çalışmaları yapılıyor, daha çok fotoğrafçı kitabını kitlesel fonlama yöntemlerini de kullanarak bağımsız olarak yayımlıyor ve dağıtıyor, fotoğraf kitabına özel fuarlar düzenleniyor.*** Bu mecradaki gözlenebilir artışın son 10 yılda gerçekleşmekte olduğunu söylemek mümkün. Bunda fotoğrafçıların kitaplarını üretmekte özgürleşmesini sağlayan teknolojinin ve de fotoğrafçıların fotoğraflarını galeri, müze gibi sanat mekânlarında sergilemesinin ve işlerini gazete ve dergi basın organlarında yayımlatabilmesinin zorlaşmaya başlamasının da etkisi var.

Bununla birlikte kitap, başka mecralara göre kimi zaman daha kalıcı, kimi zaman daha biricik, kimi zaman da daha özgün bir şekilde var olabilmenin yolunu sunuyor. Fotoğraf, bir kitapta basıldığı zaman resim, heykel, video veya enstalasyon gibi başka sanat alanlarındaki gibi sanat işinin dolaylı bir temsili olmaktan ziyade orijinalinin daha küçük ebatlarındaki bir temsiline dönüşüyor. Üstelik sergilendiği mekândaki veya yayımlandığı -gazete, dergi gibi- basılı yayın organındaki haline göre, üreticisinin daha içine sinen bir sunuma kavuşabiliyor. Kitaptaki sunumu, fotoğrafçısının üzerine uzun süreler düşünerek son halini verdiği belki de gerçekten işin hak ettiği, değişmeyecek sunumu oluyor. Bu açıdan ele alındığında, fotoğrafın nihai sunumunun kitap olarak yayımlanması olduğunu düşünenler de var.

Yorum

Bu Habere Yorum Yaz

Yorumunuz Editörlerimiz tarafından kontrol edildikten sonra yayınlanacaktır.*